En Pahalı Beyin
Çin'de canlı beyin lokantasında her çeşit beyin bulunurmuş. Fiyatları değişiyormuş ve en pahalı beyin laz beyniymiş. Nedeni sorulunca,
- İki laz kesiyorsun, bir beyin çıkıyor
Temel ve Maymun
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş.
Maymunun görevleri: "yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış :
"maymunu iyi besle!"
Bas Gaza
Tırcı Dursun'la muavin Temel, kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemiş giderlerken, birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görürler: "Azami yükseklik 4,5 metre".
Muavin Temel, etrafa dikkatlice baktıktan sonra Dursun'a döner:
-Bas gaza usta! Etrafta polis molis yok..
Kızartma Yapın
Bizim Temel karakolda başkomiserdir. Bir gün bir kadın gelir:
- Komiser bey komiser bey! Kocama tavuklu bezelye yapacaktım ... Ben onu haşlayana kadar kocamı markete bezelye almaya gönderdim. Gidiş o gidiş gelmedi... Ben ne yapacağım?
Bizum Kari
Mahkemede hakim, Temel'e sormuş:
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmiş:
- E, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!..
- Kimmiş?
Komiser Temel kadına hiç bakmadan:
- En iyisi siz o tavuğu kızartma yapın.
Özel Hayat
Temel birgün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp:
-Ula Temel Napiysin?
-Ula cörmiymisin çöpeğimi cezdurayrum.
-Ula Temel bunun boynuzlari var.
-Valla ben onin özel hayatina karişmayrum.
İstikâmet
Temel trene binmiş. Biletçi gelmiş, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş.
Temel kendinden emin:
-Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi?
Sokaktan mı Topluyorum
Temel sevgilisiyle gidiyormuş. Sevgilisi bir mağazada gördüğü kürkü istemiş.
Temel hemen vitrin camına bir tuğla atıp içinden kürkü alıp sevgilisine vermiş. Daha sonra sevgilisi otomobil galerisinde bir de araba görmüş ve bu
sefer de onu istemiş.
Temel de bunun üzerine
-Ben bu tuğlaları sokaktan mı topluyorum? demiş...
İyilik Yap Denize At
Temel ile Dursun sahil kenarında yürüyolarrmış. Birden denizden imdat sesleri
duyulmaya başlamış, birde bakmışlar adamın biri boğuluyo. Hemen denize atlayıp
kurtarmışlar ve kenara getirmişler. Temel sonra birden adamı tutup tekrar denize
atmış. Dursun şaşırıp sormuş; "Uy ne yaptın da?.." Temel de cevap vermiş;
"Eee dedemin lafidur iyilik yap denize at..."
Temel´in Kaynansı
Temel bir gün kahveye girmiş.Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuslar. Temel: "Kaynanamı gomduk."diye cevap vermiş. Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?" Temel: "Biraz direndi de."
Yok mu?
Temel'in Annesi:
- Vazoyu kim kırdı.
Temel:
- Kedi.
Annesi :
- Bizim kedimiz mi var ?
Temel:
Hangisi
Temel turistleri Karadenizin dağlarında gezdiriyor. Turistin biri:
-Bizim orda dağa "Hans" diye bağırırsan dağdan on sefer "Hans... Hans ... Hans..." gelir.
Temel:
-O da birşey mi, bak şimdi. "Temeeeeeelllll..."
Dağdan ses geliyor:
- Hangisi... hangisi... hangisi.... hangisi...
- Yok mu ?
Kahkaha
"Her bir kahkaha bir tane pirzola demektir" der kahkaha ile gülen Dursun...
Temel atılır:
Desene Dursun sen teminden beri koca bir sığır yedun.
100 Hamsi
Dursun Temel'e sormuş :
-Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Temel : 100 tane yerim valla...
Dursun: Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi
oruçsuz yersin...
Bu espri Temel'in acaip hoşuna gitmiş.Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş:
- Oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilirsin?
Cemal: 50 tane yerim ben...
Temel: Tüh be. 100 deseydin sana müthiş bir espiri yapacaktım...
Sorasın ki Öğrenesin
Temel'le oğlu Trabzondan İstanbul'a gezmeye gelmişler. Gezerken oğlu Topkapı Sarayı'nı görmüş ve "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel oğluna "Bilmiyorum" demiş. Kısa zaman sonra kız kulesini görmüş ve "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel yine sabırla bilmiyorum demiş. Oğlu en son Dolmabahçe Sarayı'nı göstererek "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel bilmiyorum demiş. Oğlu; "Baba seni sorularımla sıkmıyorum değil mi?" demiş. Temel ise oğluna gülerek; "Yok evladım, sorasınki ögrenesin..."
Niye Yedin?
Küçük Temel birgün sokakta oynarken yoldan geçen bir hamile bayanı durdurur. Kadının karnını işaret ederek:
"Teyze o ne?" der.
Kadın da:
"O benim çocuğum", der.
Temel:
"Çocuğunu seviyor musun teyze?" der.
Kadın da:
"Tabii ki evladım" diye cevap verir.
-Üç İhlas bir Elham'i piliyrum daaa.
Top Atışı
Temel ile Dursun evlerinin bahçelerinde otururken bir tane, bir tane daha derken 21 tane top atılır.Temel dayanamaz,sinirlenir.
-Bugün komşu devlet başkanı geldi. Onun için top atılıyor, der Dursun.
Temel sinirli sinirli başını sallar:
-Şu işe bak! Bizim zamanımızda tek atışta vururlardı...
Temel de:
"O zaman onu niye yedin?" der
Denize Düşmüş
Temel'in yakın arkadaşı Cemal denize düşmüş. Uğraşmışlar, bir türlü çıkaramamışlar. Temel hiç ilgilenmemiş.
- Pen size Karadeniz'den adam çıkmaz demez miydim.
alaylı bakışlarına aldırış etmeden tezahürata devam e
Temel`in Atı
Veliefendi hipodrumuna giden Temel atlar start alır almaz favorisi olan atı elinde dürbinle takip ederek bir yandan da
-Ulanım benum, yabak nasıl da yel gibi gidey diyerek atını teşci eder. Gerçekten de Temel'in atı en öndedir. Etraftakiler gıpta ile Temel'e bakarlar, Temel dört köşedir. Fakat bir süre sonra atlar teker teker Temel'in atına yetişip geçmeye başlarlar. Derken Temel'in atı en sonuncu duruma düşer. Temel etrafın der.
-Uy aslanım benum ya bak nasılda hepsini önine katti getiriy.
Mazeret
Temel askerliğini yapıyormuş. Bölükte kırk ere izin vermişler. Geç kalırlarsa çadır hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler. Kırk kişiden otuz dokuzu da geç kalmış, hep ayni mazeret:
- Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kaçtı, geç kaldum.
Derken kırkıncı da tamamlanmış, Temel'e sıra gelmiş.
- Senin de mi atin çatladı, diye sormuşlar.
- Hayır, demiş. Yoldaki otuz dokuz at leşini geçemedum.
Eşek Kaçardı
Birgün Temel eşeğiyle köyüne dönerken yolda gördügü elma bahçesindeki elmalardan tatmak ister. Bahçeye girer ve eşeğinin üstünde kolayca eriştiği elmalarla bir güzel karnını doyurur. Tam ayrılacağı sırada bahçe sahibi ikisini de görür ve yakalar. Önce bir güzel eşeği döver, ardından da köşede bekleyen Temel'i pataklar. Dayaktan sonra dayanamayan Temel sorar :
- Tamam tövdün, anladik ta sana pirşey sormak isteyrum!
- Sor bakalım.
- Neden önce beni değul de eşeği dövdün ?
- Seni önce dövseydim eşek kaçardı da ondan!...
Ayakkabı
Temel işe girmek için sözlü sınava giriyor. Çok heyecanlı, bir önceki adaya soruyor :
- Ne sorayiler?
- Ayakkabı.
Temel'in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar :
- Dört ayaklıdır, miyav miyav der.
Temel soruyor :
- Bağcıkli midur?
Arabam Dışarıda
Temel kırtasiye'ye girmiş, tezgahtara :
- Pana pir roman lazum, demiş.
Kırtasiye tezgahtarı sormuş :
- Efendim agır mı olsun hafif mi?
Temel :
- Farketmez, nasul olsa arabam dısarudadur
Düşüş
Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Allahum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz.
Şimdi Geldim
Temel binanın altıncı katından düşmüştü. Hemen etrafını bir kalabalık sardı. Yoldan geçen biri kalabalığı yardı ve yaralı Temel'e sordu:"Ne oldu?"
Temel zorlukla cevap verdi:" Vallahi bilmiyorum, ben de şimdi geldim."
Parola
Evladum Temel, sivil, asçer parolayi sormalisun, tamam mı? parola hamsidur daa.
- Tamam komitanum.
- Ha göreyum bakalım. Terhis olmuş bir er gelmiş nizamiye kapısına, valizi almak istiyor yatakhaneden. Parolayı bilmiyor tabii ki. Parola diye tutturmuş, Temel, er bilmiyor. Temel izin vermiyor. Er başlamış ağlamaya, Temel acımış,
- Hamsi de de geç pakalum.